Bir ağacın içine küçücük bir kurt girer.
Başta fark edilmez.
Ama o küçük kurt, içten içe ağacı kemirmeye, onu çürütmeye başlar.
Dışarıdan hâlâ heybetli, hâlâ ayakta görünür belki…
Ama içerisi çoktan çöküşe geçmiştir.
Koskoca bir aslanı düşünün. Ormanlar kralıdır o.
Ama minicik bir sinek gelir, kulağından içeri girer…
Ve o küçücük sinek, aslanın heybetini bitirir.
Ne pençesi işe yarar artık,
Ne de kükremesi duyulur.
İnsanı da çoğu zaman dış değil, iç yıkar.
Olumsuz düşünceler, içimize sızan vesveseler tıpkı kurt gibi davranır.
Bir kere içeri girdiler mi,
İçten içe kemirmeye başlarlar.
Kaygılar büyür, korkular dallanır,
Umutlar sararıp dökülür.
Psikoloji bilimi, düşüncelerin ruh sağlığı üzerinde doğrudan etkisi olduğunu gösterir.
Olumsuz düşünceler tekrarladıkça, beyin bu olumsuz kalıpları güçlendirir; buna “bilişsel çarpıtma” denir.
Bu durum, anksiyete, depresyon gibi ruhsal sorunların temel sebeplerindendir.
Oysa olumlu ve destekleyici düşünceler, psikolojik direnç ve iyileşme sürecini hızlandırır.
Ama nasıl ki kurtlu ağaç ilaçlandığında yeniden yeşerirse,
İnsan da olumlu düşüncelerle dirilir.
Sevgi, umut, sabır ve şükür…
Bunlar ruhun şifasıdır.
Bir dert varsa, mutlaka dermanı da vardır.
Bir hastalık varsa, Allah şifasını da yaratmıştır.
Her karanlık gecenin ardından güneş doğar.
Küle dönmüş bir dalda bile bazen yeniden filizlenir hayat.
Yeter ki içindeki umut ışığını söndürme.
O küçücük kıvılcım bile,
Koca bir karanlığı aydınlatmaya yeter.
Unutma:
Bazen bir düşünce kurtarıcıdır,
Bazen de bir düşünce yıkıcı.
Sen hangisini içeri alacağına karar ver.
İçinden geçenlere dikkat et,
Çünkü seni en çok onlar şekillendirir.
---
Güzel günler, temiz düşüncelerle gelir.
Umut dolu bir yüreğin olsun,
Ve asla karanlıkta kaybolmasın içindeki ışık.
Gönlün her gün yeniden yeşersin.
Dilerim seni yıkan değil, yaşatan düşünceler bulsun.
Ve seni yalnızca Allah’a emanet eden gönüllerle yolun kesişsin.
Ve unutma… İçinde filizlenmeye hazır nice güzel şey var.
Yeter ki sulamayı unutma.
Raziye Gökbudak