DİLEK TUNA MEMİŞOĞLU YAZDI MADELEİNE VE NUH’UN GEMİSİ

Adını Gazze’nin ilk kadın balıkçısından alan “Madeleine” adlı gemi, içinde 12 gönüllüyle İtalya’dan Gazze’ye doğru yola çıktı. İnsanlık, dayanışma ve vicdan bu kez Akdeniz’in sularında bir araya geldi. Dilek Tuna Memişoğlu bu anlamlı yolculuğa tanıklık etti.

ABLUKAYA KARŞI UMUT YÜKLÜ YOLCULUK Gazze’ye doğru yola çıkan küçük bir gemi var: Madeleine. 1 Haziran’da İtalya’nın Sicilya Adası’ndaki Katanya Limanı’ndan ayrılan bu gemi, adını ablukaya rağmen denize açılan Gazze’nin ilk kadın balıkçısı Madleen Kullab’dan alıyor. İçinde 12 cesur insan var. Ve bu insanlar insanlık için yola çıkmışlar. 12 KAHRAMAN, 1 ORTAK AMAÇ: İNSANLIK Ben bu 12 kahramandan biriyle daha önce tanışmıştım. Game of Thrones dizisinin yıldız oyuncusu Liam Cunningham, bu sefer bir senaryo değil, gerçek bir kahramanlık hikâyesinin içinde. Onunla birlikte farklı ülkelerden 11 gönüllü daha var: Greta Thunberg (İsveç – aktivist) Rima Hassan (Fransa – AP milletvekili) Yanis Mhamdi (El Cezire muhabiri) Pascal Mourieras (Özgürlük Filosu aktivisti) Thiago Avila (Brezilya – gazeteci) Baptiste Andre (Fransız doktor) Yasemin Acar (Almanya’dan insan hakları savunucusu) Reva Viard (Fransız iklim aktivisti) Şuayb Ordu (Türkiye – aktivist) Sergio Toribia (İspanya – gönüllü) Mark Van Rennes (Hollanda – öğrenci mühendis) Bu yolculuk, “Gazze Ablukası’nı Kırma Uluslararası Komitesi” ve “Özgürlük Filosu Koalisyonu” tarafından düzenleniyor. Bu komite, 2010’dan bu yana 36 gemiyle Gazze’ye yardım göndermeye çalıştı. Madeleine, bu tarihin bir halkası… YÜKÜ YARDIM DEĞİL, VİCDAN Madeleine küçük bir gemi olabilir ama taşıdığı yük çok büyük: Aç kalan bebekler için mama Anneler için un, pirinç, süt tozu Hastalar için ilaç Kadınlar için hijyen ürünleri Susuzluktan kırılanlar için su arıtma cihazları Bombalarda uzuvlarını kaybeden çocuklar için protezler Alabildikleri her şeyi yüklemişler. Yetmeyebilir belki, ama en azından bir ses, bir duruş, bir çığlık… NUH’UN GEMİSİ MİSALI Madeleine, Akdeniz sularında bir Nuh’un Gemisi gibi ilerliyor. Bu yolculuk yalnızca fiziksel değil, vicdani bir direniş aynı zamanda. Farklı milletlerden bu insanlar, insanlığın ortak vicdanında birleşiyor. Sanki İbrahim’in ateşine su taşıyan karınca gibiler. Biliyorlar ki belki ateşi söndüremezler… Ama safı belli ederler. KİM OLMAK İSTERDİ O GEMİDE? Kendime sordum: Bu gemide olmak ister miydim? Zulüm yağdıran bir güce karşı küçük bir teknede yol almak… Kaçımız yapabilirdi? Kaçımız böyle bir risk alırdı? Belki sayımız çok olsa zulüm biterdi. Belki de tarihte bu 12 yürekli insanın ismi kalırdı geriye. Kim bilir? SON SÖZ: MADELEİNE, İNSANLIĞIN KALBİDİR Madeleine sadece bir gemi değil. Yüzyılın gözleri önünde yaşanan büyük bir insanlık krizine karşı, vicdanın, dayanışmanın ve iyiliğin son kalesi. Bir grup cesur insan, bu gemiyle tarihe adını yazdırıyor. Ve biz, kıyıdan onlara bakıyoruz...