Dilek Tuna Memişoğlu
Köşe Yazarı
Dilek Tuna Memişoğlu
 

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde ben de bir basın emekçisi olarak kalemimi bugün “işçi”lerimiz için oynatmak istedim. “İşçi” kelimesinin altında ezilip, kaybolup giden isimsiz milyonlarca kahraman için… “İşçi” en genel tanımıyla, başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse demek.  Alınteri dökerek ekmeğini kazanan her can “işçi” bu dünyada. Yerin binlerce metre altında kazma sallayan madenciler. Tüm gün iki teker üstünde biz yorulmayalım diye sipariş yetiştiren kuryeler. Bakınca ucu bucağı görünmeyen inşaatların tepesinde canı elinde çalışan inşaat işçileri. Gün görmeyen tezgâhlarda ömür geçiren tekstilciler. Bağda, bahçede, tarlada güneşin alnında çalışan kadın, erkek, çocuk, genç… Küçücük elleri kalem tutması gerekirken, yük taşıyan, vida büken, çekiç sallayan nasır bağlamış, yüzü milyonlarca çocuk işçi… Marketlerde sabahdan akşama kasada ödememizi alanlar, avmlerde güvenliğimizi sağlayan güvenlikçiler, hastanede, adliyede, okulda emek veren tüm değerli çalışanlar… Temizlik işçileri. Haber peşinde koşan gazeteciler. Yayıncılar. Daha sayamadıklarım… Canı pahasına evine ekmek götüren her can işçi bu dünyada… Ve hakkını alamayan. Hakkını arayan. Ezilen, üzülen. Yok sayılan… Bugün onların günü. Bugün onların sesini duyurma günü. Onları anlama ve toplumda haketttikleri değeri bulmaları için ses olma günü. Var mısınız siz de hak ve adaletli bir dünyada yaşamak için adımlar atmaya? El vermeye? Ezilenin yanında yer almaya? Var mısınız? Her işçi hakkını alana kadar yazmaya, anlatmaya, duyurmaya. Mücadeleye var mısınız?
Ekleme Tarihi: 05 Mayıs 2025 -Pazartesi

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ


1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde ben de bir basın emekçisi olarak kalemimi bugün “işçi”lerimiz için oynatmak istedim.
“İşçi” kelimesinin altında ezilip, kaybolup giden isimsiz milyonlarca kahraman için…

“İşçi” en genel tanımıyla, başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse demek. 

Alınteri dökerek ekmeğini kazanan her can “işçi” bu dünyada.

Yerin binlerce metre altında kazma sallayan madenciler.

Tüm gün iki teker üstünde biz yorulmayalım diye sipariş yetiştiren kuryeler.

Bakınca ucu bucağı görünmeyen inşaatların tepesinde canı elinde çalışan inşaat işçileri.

Gün görmeyen tezgâhlarda ömür geçiren tekstilciler.

Bağda, bahçede, tarlada güneşin alnında çalışan kadın, erkek, çocuk, genç…

Küçücük elleri kalem tutması gerekirken, yük taşıyan, vida büken, çekiç sallayan nasır bağlamış, yüzü milyonlarca çocuk işçi…

Marketlerde sabahdan akşama kasada ödememizi alanlar, avmlerde güvenliğimizi sağlayan güvenlikçiler, hastanede, adliyede, okulda emek veren tüm değerli çalışanlar…
Temizlik işçileri.
Haber peşinde koşan gazeteciler.
Yayıncılar.
Daha sayamadıklarım…
Canı pahasına evine ekmek götüren her can işçi bu dünyada…

Ve hakkını alamayan.
Hakkını arayan.
Ezilen, üzülen.
Yok sayılan…

Bugün onların günü.
Bugün onların sesini duyurma günü.
Onları anlama ve toplumda haketttikleri değeri bulmaları için ses olma günü.
Var mısınız siz de hak ve adaletli bir dünyada yaşamak için adımlar atmaya?

El vermeye?
Ezilenin yanında yer almaya?
Var mısınız?
Her işçi hakkını alana kadar yazmaya, anlatmaya, duyurmaya.
Mücadeleye var mısınız?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.