Dilek Tuna Memişoğlu
Köşe Yazarı
Dilek Tuna Memişoğlu
 

İSTANBUL’U NASIL DİNLER İNSAN

Boğaz’ın sularından dinler. Gece ayrı kaynaşır, gündüz ayrı bu deniz. Martılardan dinler bazen. Evlerden ne hikâyeler anlatırlar gizli saklı. Sokaklardan, parklardan. Nice aşka, ayrılığa şahitlik eder İstanbul martıları. Şehrin kalabalığındaki yalnızlığa. Issız sokaklardaki yorgun adımlara. Gün ışığı görmeyen atölyelerdeki uykusuz kadınların, erkeklerin ve çocukların sessizliğini dinler. Yol yol taşır denize umut diye… İstanbul’u nasıl dinler insan? Balıkçılardan dinler bazen. Şehrin sabrını söyler balıkçıların sakince olta başındaki halleri. Artan kalabalığa, karmaşasına, gürültüsüne karşın sabırlı duruşunu anlatır dizi dizi oltalar sahil boyu. Bir de camileri anlatır sükunetini. Ayasofya, Sultanahmet. Ve eski semtlerindeki küçük mahalle camileri. Aralarda sıkışıp kalmış eski İstanbul evleri. Boğaz’daki yalılar. Boğaz’ın kolyesi köprüler… Tarihini anlatır bize. Tüm yaşanmışlıkları. Gelenlerini. Göçenlerini sayar bir bir… İstanbul’u nasıl dinler insan? Bir sokak satıcısının bekleyişinde. Eskici bir dedenin arabasındaki gramofondan dinler bazen. İstanbul anlatır kendini bize. Galata Kulesi’nden Kız Kulesi’ne bir şarkı uçurur martıların kanadında. Bir şiir… Hezarfen misali uçar şehrin semasında. Oturup dinlemek lazım sadece. Sakin ve sessiz. İstanbul’un içinde gibi. Ve değil gibi bazen. Sonra hissetmek ve yaşamak yedi tepeli mahsun güzeli… Dilek Tuna Memişoğlu
Ekleme Tarihi: 07 Kasım 2025 -Cuma

İSTANBUL’U NASIL DİNLER İNSAN

Boğaz’ın sularından dinler.

Gece ayrı kaynaşır, gündüz ayrı bu deniz.
Martılardan dinler bazen.
Evlerden ne hikâyeler anlatırlar gizli saklı.
Sokaklardan, parklardan.
Nice aşka, ayrılığa şahitlik eder İstanbul martıları.
Şehrin kalabalığındaki yalnızlığa.
Issız sokaklardaki yorgun adımlara.
Gün ışığı görmeyen atölyelerdeki uykusuz kadınların, erkeklerin ve çocukların sessizliğini dinler.
Yol yol taşır denize umut diye…

İstanbul’u nasıl dinler insan?

Balıkçılardan dinler bazen.
Şehrin sabrını söyler balıkçıların sakince olta başındaki halleri.
Artan kalabalığa, karmaşasına, gürültüsüne karşın sabırlı duruşunu anlatır dizi dizi oltalar sahil boyu.

Bir de camileri anlatır sükunetini.
Ayasofya, Sultanahmet.
Ve eski semtlerindeki küçük mahalle camileri.
Aralarda sıkışıp kalmış eski İstanbul evleri.
Boğaz’daki yalılar.
Boğaz’ın kolyesi köprüler…
Tarihini anlatır bize.
Tüm yaşanmışlıkları.
Gelenlerini.
Göçenlerini sayar bir bir…

İstanbul’u nasıl dinler insan?
Bir sokak satıcısının bekleyişinde.
Eskici bir dedenin arabasındaki gramofondan dinler bazen.
İstanbul anlatır kendini bize.

Galata Kulesi’nden Kız Kulesi’ne bir şarkı uçurur martıların kanadında.
Bir şiir…
Hezarfen misali uçar şehrin semasında.

Oturup dinlemek lazım sadece.
Sakin ve sessiz.
İstanbul’un içinde gibi.
Ve değil gibi bazen.
Sonra hissetmek ve yaşamak yedi tepeli mahsun güzeli…

Dilek Tuna Memişoğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.