Bazen kendi kendime düşünüyorum da, kadınlar ne kadar bastırılmış, sürekli “elalem ne der” baskısı altında kalmış ve günümüz toplumunda da bu devam ediyor…
Bazen ben fark etmiyorum bile.Otobüste arkadaşımla fotoğraf çekiyoruz. İnsanların o an hakkımda ne düşüneceğini ben o an düşünmüyorum bile. Ben mutluysam onları görmüyorum, bakışlarını hissetmiyorum.
Bazen ne giyeceğimi düşünüyorum ama çoğu zaman önceliğim kendi rahatım ve güzel hissetmem oluyor. Önceden “bunu giydiğimde veya sürdüğüm rujun rengi hakkında dışarıdakiler ne der?” diye düşünürdüm şimdi çoğu zaman takmıyorum ve bu benim kendimi özgür ve hür hissetmemi sağlıyor. Ama yinede rahatsız edici çünkü neden hala insanların ne düşüneceğine veya düşündüğüne bu kadar takılmak zorunda kalıyoruzki? Sonuçta laik bir devletteyiz, özgürüz; ama hala "akrabalar ne diyecek, babama ne söyleyecekler acaba, bu bana bakar mı?.." gibi düşüncelere kapılıyoruz. Sosyal medya da arkadaşlarıyla eğlendiği bir videoda kadın sırf kilolu diye altına bir sürü kırıcı yorum geliyor. Kadın sadece eğleniyordu? Veya bir kadının eteği biraz kısa olduğunda. Yada kapalı bir kadın video paylaştığında...
Kendi mutluluğumu öncelik yaptığımda baskının çoğunu hiçe sayabiliyorum.
İstediğim gibi giyinirken, fotoğraf çekilirken, kendi keyfim için bir şey yaparken…
O zaman gerçekten özgür hissediyorum.
Belki hala bazı yerlerde dikkat ediyorum, “acaba hakkımda ne düşünürler?”
diye, ama genel olarak düşünmemeyi tercih ederim. Çünkü başkalarını memnun etmek zorunda değilim.
Kendimi mutlu etmek, kendi seçimlerimi önemsemek…Sonuçta onları memnun etmek için yaşamıyorum.
Bunu fark etmek bazen hem korkutucu hem de güzel.
Korkutucu, çünkü hala alışılmış bir şey değil; güzel, çünkü kendi mutluluğumu öncelik yapabiliyorum.
~ Gül Rüya Cintosun ~