Gül Rüya Cintosun
Köşe Yazarı
Gül Rüya Cintosun
 

Z Kuşağı: Düşük Pil Uyarısıyla Yaşamak

"Sen gençsin sana bir şey olmaz." der genelde eski toprak. Büyükler sürekli durmadan koşturur, yorulmazmış gibi görünür. Ama benim enerjim sanki bir telefon şarjı gibi: ya %100, ya 0 yada öyle düşük bir seviyedeki bir an önce şarja takılmayı bekliyor.  Gece "Biraz daha bakayım sonra sarja takarım" diye düşünürüm ama çoğu zaman telefonumu şarja takmayı unutuyorum. Sabah uyandığımda enerjim genellikle %20 lerde oluyor. Kahvaltıdan sonra biraz enerjim yükselir gibi oluyor ama okulda  birkaç derse girdikten sonra enerjim hızla düşüyor. Altıncı ders civarında %5’e kadar inerken, kendimi öyle yorgun ve sıkılmış hissediyorum ki sanki vücudumun fişi çekilmiş gibi. Teneffüslerde arkadaşlarıma “Çok uykum geldi.” diyorum ama onlar hala %100 enerjiyle geziyorlar, sanki kendilerini pil tasarrufuna almışlar gibi. Çünkü ben sıramda yatıp,kitap okuyup,uyuklarken; onlar voleybol oynayıp aynı enerjiyle koşuşturup, derse girebiliyorlar. Eve geldiğimdeyse hem telefonumun, hem de benim şarjım %3 lerde oluyor. Telefonum kapanmadan önce şarj kablosunu ararken, ben de kendimi şarj etmek istiyorum ama nasıl şarj edeceğimi bilmiyorum. Ders çalışmam gerektiğini biliyorum ama genelde yatağıma yatıp güzel bir uyku çekmek, müzik dinlemek kablosuz hızlı şarj gibi oluyor. Tabii bazen bunları yapmak bile işe yaramıyor ve daha yorgun hissediyorum. Akşam olunca telefonumun şarjı %100’e geliyor ama benim enerjim hala %40 larda kalıyor. Arkadaşlarımla mesajlaşıyorum, sosyal medyamda dolaşıyorum, biraz oyun oynuyorum derken hem telefonum hem ben tekrar düşük seviye pil yüzdesine iniyoruz. O anlarda kendimi ucu bozuk şarj kablosunda saatlerce şarj olmayı bekleyen bir telefon gibi hissediyorum.  Beden olarak yorulsam da asıl zorluk beynimin çektiği yorgunluk. Sınavlarım, ailem, arkadaşlarım, gelecek kaygım… Bunlar enerjimi hızlıca aşağı çekiyor. Bazen öyle bitkin oluyorum ki haftasonları genelde kendime izin vermek  "Bugün öğleye kadar yatacağım." demek, şarj hızımı arttırıyor. "Sen gençsin sana bir şey olmaz." cümlesi  belki biraz doğru ama ben de şarj olmaya, dinlenmeye, kendimi yeniden başlatmaya, bazen komple uçak moduna almaya ihtiyacım olduğunu hissediyorum. Telefonum şarjdayken, benim de kendimi rahatsız etme moduna alıp dinlenmeye geçmem gerekiyor. Çünkü yarın yeni bir gün, yeni yaşantılar ve enerjimi tekrar %100’e çıkarmam için fırsatlar var. ~ Gül Rüya Cintosun ~
Ekleme Tarihi: 20 Ağustos 2025 -Çarşamba

Z Kuşağı: Düşük Pil Uyarısıyla Yaşamak

"Sen gençsin sana bir şey olmaz." der genelde eski toprak. Büyükler sürekli durmadan koşturur, yorulmazmış gibi görünür. Ama benim enerjim sanki bir telefon şarjı gibi: ya %100, ya 0 yada öyle düşük bir seviyedeki bir an önce şarja takılmayı bekliyor.

 Gece "Biraz daha bakayım sonra sarja takarım" diye düşünürüm ama çoğu zaman telefonumu şarja takmayı unutuyorum. Sabah uyandığımda enerjim genellikle %20 lerde oluyor. Kahvaltıdan sonra biraz enerjim yükselir gibi oluyor ama okulda  birkaç derse girdikten sonra enerjim hızla düşüyor. Altıncı ders civarında %5’e kadar inerken, kendimi öyle yorgun ve sıkılmış hissediyorum ki sanki vücudumun fişi çekilmiş gibi.

Teneffüslerde arkadaşlarıma “Çok uykum geldi.” diyorum ama onlar hala %100 enerjiyle geziyorlar, sanki kendilerini pil tasarrufuna almışlar gibi. Çünkü ben sıramda yatıp,kitap okuyup,uyuklarken; onlar voleybol oynayıp aynı enerjiyle koşuşturup, derse girebiliyorlar. Eve geldiğimdeyse hem telefonumun, hem de benim şarjım %3 lerde oluyor. Telefonum kapanmadan önce şarj kablosunu ararken, ben de kendimi şarj etmek istiyorum ama nasıl şarj edeceğimi bilmiyorum.

Ders çalışmam gerektiğini biliyorum ama genelde yatağıma yatıp güzel bir uyku çekmek, müzik dinlemek kablosuz hızlı şarj gibi oluyor. Tabii bazen bunları yapmak bile işe yaramıyor ve daha yorgun hissediyorum.

Akşam olunca telefonumun şarjı %100’e geliyor ama benim enerjim hala %40 larda kalıyor. Arkadaşlarımla mesajlaşıyorum, sosyal medyamda dolaşıyorum, biraz oyun oynuyorum derken hem telefonum hem ben tekrar düşük seviye pil yüzdesine iniyoruz. O anlarda kendimi ucu bozuk şarj kablosunda saatlerce şarj olmayı bekleyen bir telefon gibi hissediyorum. 

Beden olarak yorulsam da asıl zorluk beynimin çektiği yorgunluk. Sınavlarım, ailem, arkadaşlarım, gelecek kaygım… Bunlar enerjimi hızlıca aşağı çekiyor. Bazen öyle bitkin oluyorum ki haftasonları genelde kendime izin vermek 
"Bugün öğleye kadar yatacağım." demek, şarj hızımı arttırıyor.

"Sen gençsin sana bir şey olmaz." cümlesi  belki biraz doğru ama ben de şarj olmaya, dinlenmeye, kendimi yeniden başlatmaya, bazen komple uçak moduna almaya ihtiyacım olduğunu hissediyorum.
Telefonum şarjdayken, benim de kendimi rahatsız etme moduna alıp dinlenmeye geçmem gerekiyor. Çünkü yarın yeni bir gün, yeni yaşantılar ve enerjimi tekrar %100’e çıkarmam için fırsatlar var.
~ Gül Rüya Cintosun ~

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.