Musa Aşkın
Köşe Yazarı
Musa Aşkın
 

Sanat ve İnsan

Sanat ve İnsan Tanıdığım biri, boya ve tuvale aşk besleyen bir insan. Duvarları sadece süs değil, anlatı taşıyan mekânlar olarak gören renkleri sabırla, ölçerek karıştıran ne az ne çok demeden kıvamı tutturmayı bilen biri.  Çok konuşmaz, yaptıkları satır aralarındaki dinginlikle konuşur. Onun elinde boya, yalnızca renk değil… Bir ölçü, bir nefes, bir duruş olur. Bu tanışıklık bana sanatın en yalın halini hatırlattı… Emeğin sessizliğini ve ustalığın zarafetini. “Dünya yokken ne vardı?” diye sormak, boşluğun içindeki mümkünleri görmektir.  İnsan yoktu, ağaç yoktu, deniz yoktu…  Yalnızca henüz şekillenmemiş bir potansiyel vardı hareket etmeye hazır bir enerji.  Bu enerji, fırçanın ucundaki titreme gibi önce görünmez, sonra bir çizgiyle anlam kazanan bir kıvılcıma dönüşür. “Varlık” bir anda doğmaz. Önce bir titreşim, sonra bir iz, sonra bir biçim gelir. Tuvalin beyazı, boya damlasının düşüşünü beklerken içinde bir düzen, bir ritim taşır. İşte sanatçı o ritmi duyan, o görünmeyeni görünür kılandır. Dünya altı günde yaratıldı, şuan içinde olduğumuz yer… Neden “altı” derler, diye düşünenler olabilir, altı bir ölçüdür, bir denge. Dört köşe üzerine yerleştiğinde, içinden farklı oranlar, gizli simetriler çıkar. Uzaklaştıkça o düzenin içinde başka sayıları, başka ahenkleri görürsünüz.  Bu, hem doğanın hem de insan elinin kurduğu bir dil gibidir. Bir yandan da parmak metaforu var resim yaparken dört parmağın işi görür, serçe parmak ise görünmez şekilde ruhu taşır ince ince yönlendiren ve dengeyi sağlayandır. Görünmeyen olan çoğu zaman en etkili olandır. Sanat, yalnızca gözün zevkine sunulan bir yüzey değildir. Parçaları bir araya getirip bir bütün kılma işidir. Renk, doku, boşluk ve zamanın dengesiyle kurulan bir anlatıdır. İyi bir iştir, yemek yapmak gibi malzemelerin uyumu pişirme yolu ve katığı lezzet, zamanın ve ölçünün hassas bir uyumunda ortaya çıkar. Göremeden hissetmek, duymadan söyleyebilmek bir yetidir. Yetenek, o hissi dile getirme becerisidir. İkisini birleştirebilmekse olgunluğun işaretidir. Güzel olanın özü ise huzur, sadelik ve samimiyettir  karmaşayı sadeleştirip odaklamaktır. Sanat, zaman geçse de kalır, kalbin karanlığına ışık tutar. Musa Aşkın
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2025 -Cumartesi

Sanat ve İnsan

Sanat ve İnsan
Tanıdığım biri, boya ve tuvale aşk besleyen bir insan.
Duvarları sadece süs değil, anlatı taşıyan mekânlar olarak gören renkleri sabırla, ölçerek karıştıran ne az ne çok demeden kıvamı tutturmayı bilen biri. 
Çok konuşmaz, yaptıkları satır aralarındaki dinginlikle konuşur. Onun elinde boya, yalnızca renk değil…
Bir ölçü, bir nefes, bir duruş olur. Bu tanışıklık bana sanatın en yalın halini hatırlattı…
Emeğin sessizliğini ve ustalığın zarafetini.

“Dünya yokken ne vardı?” diye sormak, boşluğun içindeki mümkünleri görmektir. 
İnsan yoktu, ağaç yoktu, deniz yoktu… 
Yalnızca henüz şekillenmemiş bir potansiyel vardı hareket etmeye hazır bir enerji. 
Bu enerji, fırçanın ucundaki titreme gibi önce görünmez, sonra bir çizgiyle anlam kazanan bir kıvılcıma dönüşür.

“Varlık” bir anda doğmaz.
Önce bir titreşim, sonra bir iz, sonra bir biçim gelir. Tuvalin beyazı, boya damlasının düşüşünü beklerken içinde bir düzen, bir ritim taşır. İşte sanatçı o ritmi duyan, o görünmeyeni görünür kılandır.
Dünya altı günde yaratıldı, şuan içinde olduğumuz yer…
Neden “altı” derler, diye düşünenler olabilir, altı bir ölçüdür, bir denge. Dört köşe üzerine yerleştiğinde, içinden farklı oranlar, gizli simetriler çıkar. Uzaklaştıkça o düzenin içinde başka sayıları, başka ahenkleri görürsünüz. 
Bu, hem doğanın hem de insan elinin kurduğu bir dil gibidir.

Bir yandan da parmak metaforu var resim yaparken dört parmağın işi görür, serçe parmak ise görünmez şekilde ruhu taşır ince ince yönlendiren ve dengeyi sağlayandır. Görünmeyen olan çoğu zaman en etkili olandır.

Sanat, yalnızca gözün zevkine sunulan bir yüzey değildir. Parçaları bir araya getirip bir bütün kılma işidir. Renk, doku, boşluk ve zamanın dengesiyle kurulan bir anlatıdır. İyi bir iştir, yemek yapmak gibi malzemelerin uyumu pişirme yolu ve katığı lezzet, zamanın ve ölçünün hassas bir uyumunda ortaya çıkar.

Göremeden hissetmek, duymadan söyleyebilmek bir yetidir. Yetenek, o hissi dile getirme becerisidir. İkisini birleştirebilmekse olgunluğun işaretidir. Güzel olanın özü ise huzur, sadelik ve samimiyettir  karmaşayı sadeleştirip odaklamaktır.
Sanat, zaman geçse de kalır, kalbin karanlığına ışık tutar.
Musa Aşkın

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.