Feyzahan Ece Gedikli
Köşe Yazarı
Feyzahan Ece Gedikli
 

NEDEN DOĞAYA ÇEKİLİYORUZ?

Kadim bilgelikten modern yolculuklara      İNSANIN kalbi, toprağın kalbidir.  Biz, bir ağacın kökünden, bir yıldızın ışığından, bir suyun akışından ayrı değiliz.     Doğa bize yabancı değildir; biz doğanın ta kendisiyiz. Doğayla buluşmak, köklerimize dönmek ve özümüzde saklı kadim bilgileri hatırlamaktır. Kadim bilgeler der ki: “Doğadan uzak düşen, kendinden uzak düşer.”    ŞEHİRLERİN gürültüsünde ruhumuz yorulur.   Bir yaprağın serinliğine, bir derenin sesine, gökyüzünün açıklığına özlem duymamız, özümüzdeki hakikate dönme arzusudur.     Çünkü insan, özünü ve yaşam amacını aramakla mükelleftir. Bunu bulabilmenin yolu sahte ışıkları ve sesleri susturup doğal olana kulak vermek, gerçek renkleri temaşa etmek ve ruha alan açmaktır.      ÇİN tıbbı insan ruhunu renklerle anlatır: Yeşil yeniden doğuşun nefesi, karaciğerin sesi; kırmızı kalbin şarkısı, sevincin ve tutkunun kıvılcımı; sarı toprağın bereketi, sabrın olgun meyvesi; beyaz akciğerin gözyaşı, hüznün ve arınmanın ışığı; siyah ise böbreğin derinliği, korkunun ve hikmetin kuyusudur.     Her renk bize bir şey söyler. İlkbaharda yeşil yapraklara bakarken coşku filizlenir, sonbaharda sararan yapraklar bırakmayı öğretir. Denizin mavisi ve gökyüzünün derinliği ruhu sükûnete, kalbi teskin etmeye     çağırır. Doğa, renkleriyle özümüzde kodlanmış şifayı hatırlatır.    GELENEKSEL Çin tıbbı, insanın doğayla aynı nefesi taşıdığını söyler.  Altı şifa sesi; rüzgârın uğultusunda, suyun şırıltısında, kuşların cıvıltısında saklıdır.     Her ses bir organı arındırır, bir duyguyu dönüştürür. Doğada yürüyen insan aslında bir konserdedir: ağaçların hışırtısı kalbine ritim tutar, suyun akışı zihnine melodi fısıldar, kuşların kanat çırpışı ruhuna özgürlüğü hatırlatır. Doğa, sürekli yenileyen bir şifahanedir; ana rahmi gibi korur, besler, koşulsuzca kucaklar.      DOĞAYI anlamanın yolları farklı olsa da kadim bilgeler aynı hakikate işaret eder: İnsan, doğanın nefesini taşır.       Lao Tzu’nun dediği gibi: “Doğa acele etmez, yine de her şey olur.” Doğada sabır, teslimiyet ve güven vardır. Tasavvuf büyüklerine göre doğa Hakk’ın sessiz zikridir: bir yaprak kıpırdadığında “Hu”, bir dere aktığında “Hayy”, bir yıldız kaydığında “Nur” der. İnsan bu zikirlere kulak verdiğinde, içindeki kaos susar, kalbi dinlenir.    PEKİ insan doğayı neden sever?   Çünkü doğa onun aynasıdır.     Dağa çıktığında kendi zirvesini, denize baktığında kendi derinliğini, toprağa bastığında kendi köklerini bulur. Gezmek sadece adım atmak değil; evrenin şarkısına katılmaktır.    VE SONUNDA insan şunu fark eder:     Doğaya niyetle çıkılan yol, aslında kendi özüne yol olur.   
Ekleme Tarihi: 31 Ağustos 2025 -Pazar

NEDEN DOĞAYA ÇEKİLİYORUZ?

Kadim bilgelikten modern yolculuklara 

 

 

İNSANIN kalbi, toprağın kalbidir. 

Biz, bir ağacın kökünden, bir yıldızın ışığından, bir suyun akışından ayrı değiliz. 

  

Doğa bize yabancı değildir; biz doğanın ta kendisiyiz. Doğayla buluşmak, köklerimize dönmek ve özümüzde saklı kadim bilgileri hatırlamaktır. Kadim bilgeler der ki: “Doğadan uzak düşen, kendinden uzak düşer.” 

 

ŞEHİRLERİN gürültüsünde ruhumuz yorulur. 

 Bir yaprağın serinliğine, bir derenin sesine, gökyüzünün açıklığına özlem duymamız, özümüzdeki hakikate dönme arzusudur. 

 

 Çünkü insan, özünü ve yaşam amacını aramakla mükelleftir. Bunu bulabilmenin yolu sahte ışıkları ve sesleri susturup doğal olana kulak vermek, gerçek renkleri temaşa etmek ve ruha alan açmaktır. 

 

 

ÇİN tıbbı insan ruhunu renklerle anlatır: Yeşil yeniden doğuşun nefesi, karaciğerin sesi; kırmızı kalbin şarkısı, sevincin ve tutkunun kıvılcımı; sarı toprağın bereketi, sabrın olgun meyvesi; beyaz akciğerin gözyaşı, hüznün ve arınmanın ışığı; siyah ise böbreğin derinliği, korkunun ve hikmetin kuyusudur.  

 

Her renk bize bir şey söyler. İlkbaharda yeşil yapraklara bakarken coşku filizlenir, sonbaharda sararan yapraklar bırakmayı öğretir. Denizin mavisi ve gökyüzünün derinliği ruhu sükûnete, kalbi teskin etmeye  

 

çağırır. Doğa, renkleriyle özümüzde kodlanmış şifayı hatırlatır. 

 

GELENEKSEL Çin tıbbı, insanın doğayla aynı nefesi taşıdığını söyler. 

Altı şifa sesi; rüzgârın uğultusunda, suyun şırıltısında, kuşların cıvıltısında saklıdır. 

 

 Her ses bir organı arındırır, bir duyguyu dönüştürür. Doğada yürüyen insan aslında bir konserdedir: ağaçların hışırtısı kalbine ritim tutar, suyun akışı zihnine melodi fısıldar, kuşların kanat çırpışı ruhuna özgürlüğü hatırlatır. Doğa, sürekli yenileyen bir şifahanedir; ana rahmi gibi korur, besler, koşulsuzca kucaklar. 

 

 

DOĞAYI anlamanın yolları farklı olsa da kadim bilgeler aynı hakikate işaret eder: İnsan, doğanın nefesini taşır. 

 

 

 Lao Tzu’nun dediği gibi: “Doğa acele etmez, yine de her şey olur.” Doğada sabır, teslimiyet ve güven vardır. Tasavvuf büyüklerine göre doğa Hakk’ın sessiz zikridir: bir yaprak kıpırdadığında “Hu”, bir dere aktığında “Hayy”, bir yıldız kaydığında “Nur” der. İnsan bu zikirlere kulak verdiğinde, içindeki kaos susar, kalbi dinlenir. 

 

PEKİ insan doğayı neden sever?  

Çünkü doğa onun aynasıdır. 

 

 Dağa çıktığında kendi zirvesini, denize baktığında kendi derinliğini, toprağa bastığında kendi köklerini bulur. Gezmek sadece adım atmak değil; evrenin şarkısına katılmaktır. 

 

VE SONUNDA insan şunu fark eder:  

 

Doğaya niyetle çıkılan yol, aslında kendi özüne yol olur. 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Seda
(01.09.2025 00:05 - #2451)
Çok güzel..
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.