Gazeteci-yazar Musa Aşkın, Doğu Afrika ile Madagaskar arasında yer alan Komor (Comoros) Adaları’ndaki gözlemlerini paylaştı. Aşkın, ada yaşamının yavaş ritmini ve halkın sade yaşam felsefesini anlattı.
Komor Adaları’nın, okyanusun kalbinde saklı bir huzur diyarı olduğunu dile getiren Musa Aşkın, “İlk gün ‘Ne işim var burada?’ diye sordum ama iki gün geçmeden ada insanı gibi ben de yavaşladım. Burada zaman, okyanusun ritmine göre akıyor” dedi.
Evlerin genellikle siyah renkli olduğunu belirten Aşkın, bu durumun adadaki volkanik kumdan kaynaklandığını ifade etti. “Her şey dışarıdan geliyor, tek yerli malzeme bu siyah kum. Kıyılarda ise beyaz kumun üstünde dalgalar, adanın dinginliğini saklıyor” diye konuştu.
Komor halkının inançlarına sıkı sıkıya bağlı yaşadığını söyleyen Aşkın, “Yaradan’a olan teslimiyet burada gözle görülür kadar güçlü. Bu teslimiyet bazen tembelliğe dönüşebiliyor ama yine de yaşam huzurlu” ifadelerini kullandı.
Dört adadan oluşan Komorlar’ın birinin Fransız yönetiminde olduğuna dikkat çeken Aşkın, bu durumun yerel halkta kırgınlık yarattığını belirtti: “Aynı insanlar yaşıyor ama Fransız adasına geçmek için Schengen vizesi gerekiyor. Bu adaletsizlik halkın içinde bir yara gibi.”
Başkent Moroni’deki atmosferi de anlatan Aşkın, “Okyanusun sesi ve kuşların sabah duası burada hayatın en saf hâliyle hissediliyor. İnsan, her nefeste biraz daha sadeleşiyor” dedi.