“Eskiden, diye” cümleye başlamaktan bıktıysanız, hoş geldiniz: egoistliğin çığır açtığı çağa!
Mutlu musunuz?
Egolar mutlu, ruhlarımız yalnız ve mutsuz.
Nasıl baş ediyorsunuz?
Bazen görmezden gelerek, bazen muhasebede kaybolarak…
Arada kaybolmak iyidir.
“Neden böyle olduk?” diye sormayın.
Bu soru için çok geç.
Her şeye “dur” deme zamanı geldi ve geçti.
Hala düzelir mi?
Belki nehirler tersten akmaya başladığında,
Denizlerde dalgalar durduğunda,
Rüzgarlar sustuğunda,
Yanardağlar içimizde patladığında,
Kalbimiz bize yabancı olduğunda,
Ruhumuzu duymaz olduğumuzda…
Hanginiz böyle bir zamanı hayal etti?
Hanginiz evrenden güç isterken miktarı şaşırdı?
İnsanlar tarihler boyunca hep güce odaklı olmuştur.
Kaba kuvvet yoksa, maddi veya zirvede olma isteğiyle…
Kimse normal olmayı istemedi mi?
Ben istedim!
Ne istedim:
Kimseye muhtaç olmamayı,
Kendime yetmeyi,
Kendimi keşfetmeyi,
Yaratıcılıkla çözüm bulmayı,
Sevmenin ve sevginin en saf halini…
İnsan olmayı diledim.
Lafta değil, gerçekte.
İnsan olmak çok güzel; farkında olanlar için.
Egoist insanlar mutlu olur mu?
Mutlu olmak onlar için bir hayal değil, hedef hiç değil.
Mutlu olmayı sadece yıllarca mutsuz olana anlatabilirsiniz.
Egoistlere “ben, benim, sadece hep benim” demeyi öğretebilirsiniz.
Günümüzde…
Egoistler çoğalıyor, empatlar azalıyor.
Yarınlar ne getirecek bilmem;
İyi düşünüp beklemeyi bilelim.
Her daim bir umut vardır
Aylin Özgür