Her çocuğun içinde görünmez bir kumanda vardır.
Duygularını ayarlayan, davranışlarını yönlendiren,
dikkatini toparlayan küçük ama güçlü bir kumanda…
Biz buna düzenleme becerisi diyoruz.
Ancak özel gereksinimli çocuklarda bu kumanda bazen eksik düğmeli,
bazen karışık, bazen de çalışmak için biraz daha sevgi ve sabra ihtiyaç duyan bir yapıya sahiptir.
Özel çocuklarla çalışan herkes bilir:
Bir duygunun yükselişi bazen saniyeliktir.
Bir geçiş, bir ışık değişimi, bir oyuncak paylaşımı…
Her şey davranışı tetikleyebilir.
Çünkü bu çocukların birçoğunda duyusal işlemleme farkları,
iletişim güçlükleri ve yürütücü işlev zorlukları gelişimin doğal bir parçasıdır.
İşte bu yüzden düzenleme becerisi, onların hayat yolculuğundaki en önemli duraklardan biridir.
Peki ne yapacağız?
Her şey önce çocuğun dünyasını anlamakla başlar.
Onun uyaranları nasıl algıladığını, hangi duyularla zorlandığını, hangi anlarda kontrolü kaybettiğini fark etmek…
Çünkü regülasyon bir disiplin değil; bir güven, bir bağlantı, bir ihtiyaç okuma sanatıdır.
⸻
Duyuların Dili: Önce Anlamak
Özel gereksinimli bir çocuk için sınıftaki floresan sesi bile fırtınaya dönüşebilir.
Dokunulmaktan rahatsız olan bir çocuk için kalem tutmak bile bir savaş olabilir.
Ya da tam tersine, çocuğun vücudu daha fazla harekete ihtiyaç duyar; zıplamak, sallanmak, koşmak ister.
Bu nedenle duyusal düzenleme desteklenmeden, davranış düzenleme hiçbir zaman gerçek anlamda yapılamaz.
Ağırlıklı yelekler, derin basınç aktiviteleri, duyusal köşeler… Bunlar çocuk için bir “lüks” değil, bir ihtiyaçtır.
⸻
Duyguları Öğretmek: Sözcüklere Sığmayan Bir Dünya
Dili gelişmemiş bir çocuğun öfkesini anlatmak için kelimesi yoktur. Bu yüzden davranış konuşur.
Biz öğretmenlere düşen, duygulara kelime değil resim, ritim, beden, kart, ışık eklemektir.
Duygu termometreleri, trafik ışıkları, rol yapma oyunları…
Bunlar çocuğun iç fırtınasını tanıması için geliştirilmiş pusulalardır.
⸻
Davranış mı? HAYIR. Beklenti Yönetimi.
Özel çocuklar soyutu anlamaz.
“Uslu dur”, “kendine gel”, “toparlan” gibi cümleler bizim dilimizdedir ama onların dünyasında bir karşılığı yoktur.
Onlar için “dur” bir renktir.
“Bekle” bir karttır.
“Başla” bir işarettir.
Görsel destekler, kısa yönergeler ve şeffaf bir gün akışı; davranış sakinliğinin en güçlü anahtarıdır.
⸻
Geçişler: Küçük Adımların Büyük Gücü
Bir etkinlikten diğerine geçmek, özel gereksinimli çocuklar için dağ aşmak gibidir.
Bu yüzden geçişlere zaman vermek, önceden haber vermek ve seçenek sunmak gerekir.
“İki dakika sonra oyun bitiyor…”
“İstersen pufa oturabilir ya da sandalyeyi seçebilirsin.”
İşte bu kadar basit ve bu kadar etkili.
⸻
Bir Köşe, Bir Nefes, Bir Mola
Sakinleşme köşeleri bazılarına göre fazla duygusal, fazla yumuşak gelebilir.
Ama özel bir çocuk için orası, büyük bir kalabalığın ortasında bir limandır.
Minder, küçük bir fener, duygu kartları ve belki de lavanta kokulu bir kese…
Sakinleşme köşesi ceza değil; çocuğun kendine tutunduğu bir yerdir.
⸻
Aslında Hepsi Aynı Hikâye…
Özel gereksinimli çocuklarla çalışmak, bir çiçeğin hangi ışıkta açtığını bulmaya benzer.
Her çocuk benzersizdir, her çocuk kendi ritmiyle büyür.
Düzenleme becerisi de bu ritmin şarkısıdır.
Biz yetişkinlerin görevi, bu şarkıyı duymak…
Çocuğun temposuna uygun adım atmak…
Ve bazen bir nefes, bazen bir bakış, bazen sadece bir sessizlikle ona eşlik etmektir.
Çünkü “düzenleme” öğretmek değildir;
birlikte düzenlenmeyi öğrenmektir.
Eğer bir çocuğun elinden tutarsanız, bir gün o el kendi kendini tutmayı başarır.
İşte tüm yolculuk bunun içindir.
Nurdan Kıyar
2025 / Adana