Hatice Meriç Doruk
Köşe Yazarı
Hatice Meriç Doruk
 

Kelime Kuşları

Haftanın Kelimesi: Henüz “Henüz o son ağaç yakılmadı. Henüz son kuşlar da gitmedi...”               HENÜZ Henüz diye bir kelime var;sıcacık,tazecik,umut dolu. Henüz yaz bitmedi dostlar. Güneş hâlâ  tenimize değiyor. Gökyüzü masmavi.Denizler engin,pırıl pırıl.Çiçekler canlı,yapraklar yeşil.Lakin kış da gelecek bahar da.Her şey olması gerektiği gibi olacak. Bu şaşmaz döngünün içinde her daim bir umut, bir sabır;güzel günlere olan o akılalmaz inanç saklı. “Henüz gelmedi," diyorsun mesela; bu, “gelecek” demek. "Henüz olmadı," diyorsun; bu, “olacak” demek. Henüz bilmiyor, henüz anlamıyor, henüz söylemiyor… Ama bilecek. Anlayacak. Söyleyecek. Henüz; olanla olmayanın, şimdiyle geleceğin tam ortasında duran zarif bir bekleyiş."Henüz" bir ihtimalin şiiri… “Henüz pişti,” dersin içindekinin taptaze, hâlâ sıcak olduğunu söylersin. “Henüz gitti,” dediğinde bile, gidene koşup yetişme,yolundan döndürme ihtimalin vardır hâlâ. Bazı kelimeler gelir, yüreğimizin kıyısına konar. Tedirgin ama hayat doludur. “Henüz” işte tam da öyle bir kelime. Uçmaya hazırlanan bir dilek, elimizde tuttuğumuz bir umut. Henüz, kelimelerin  en nazik teselli hâli. Sanki biri hâlâ bizi bekliyormuş gibi… Sanki her şey hâlâ değişebilirmiş gibi… Henüz…Şimdiye sımsıkı tutunduğumuz an. Tamamlanmamış cümlelerin nefesi… Bitmemiş şarkıların, yarım kalmış günlerin,ve belki de en çok dönmeye niyetli ama bir türlü dönemeyenlerin sessizliği. Henüz vakti saati değil belki…Ama elbette geçecek sancısı zamanın…İnanmak,dayanmak gerek. Henüz, zamanın ucunda salınan bir perde.Kökünde “hüzün”kelimesi saklı olsa da tüm olumsuzlara bırakılan açık kapı. Arkasında ne olduğunu asla bilmediğimiz, ama hep bir “olasılığı”saklayan gizem. Olumsuz cümlelerin tam ortasında parlayan ince bir ışık “henüz.” Daha söylenmemiş sözlere yer açan,geç kalmışlıklara merhamet eden. “Belki de hâlâ mümkündür,” diyen  Şimdi değilse bile sonra…Bugün değilse de yarın… Henüz iyileşmedi, ama iyi olacak. Henüz gelmedi, ama yolda. Henüz bitmedi, çünkü içinde hâlâ yaşamaya devam eden bir şey var.Bize düşen, bu bekleyişi sevmek. Henüz’ü sevmek. Henüz kurulmamış cümleler için, henüz dokunulmamış yerler, henüz çıkılmamış yollar, henüz sarılmamış yarınlar için…  Dedim ya “henüz” varsa, ihtimal vardır. Umut vardır. Çünkü hayat henüz bitmemiştir. Çünkü her şey olması gerektiği şekliyle güzeldir. Yıkılan yeniden yapılır. Doğan ölür,ölen yeniden doğar. Kışın içinde bahar,baharın içinde kış saklıdır. Açan solar,solan yeşerir. Henüz o son ağaç yakılmadı dostlar. Henüz son kuşlar da gitmedi. Umutsuzlara bir not: Dünya bu,dönecek.Kıyamet henüz daha kopmadı… Yazar: Hatice Meriç Doruk  
Ekleme Tarihi: 26 Temmuz 2025 -Cumartesi

Kelime Kuşları

Haftanın Kelimesi: Henüz

“Henüz o son ağaç yakılmadı.
Henüz son kuşlar da gitmedi...”
           

  HENÜZ

Henüz diye bir kelime var;sıcacık,tazecik,umut dolu.
Henüz yaz bitmedi dostlar.
Güneş hâlâ  tenimize değiyor.
Gökyüzü masmavi.Denizler engin,pırıl pırıl.Çiçekler canlı,yapraklar yeşil.Lakin kış da gelecek bahar da.Her şey olması gerektiği gibi olacak.
Bu şaşmaz döngünün içinde her daim bir umut, bir sabır;güzel günlere olan o akılalmaz inanç saklı.
“Henüz gelmedi," diyorsun mesela; bu, “gelecek” demek.
"Henüz olmadı," diyorsun; bu, “olacak” demek.
Henüz bilmiyor, henüz anlamıyor, henüz söylemiyor…
Ama bilecek. Anlayacak. Söyleyecek.
Henüz; olanla olmayanın, şimdiyle geleceğin tam ortasında duran zarif bir bekleyiş."Henüz" bir ihtimalin şiiri…
“Henüz pişti,” dersin içindekinin taptaze, hâlâ sıcak olduğunu söylersin.
“Henüz gitti,” dediğinde bile, gidene koşup yetişme,yolundan döndürme ihtimalin vardır hâlâ.
Bazı kelimeler gelir, yüreğimizin kıyısına konar.
Tedirgin ama hayat doludur.
“Henüz” işte tam da öyle bir kelime.
Uçmaya hazırlanan bir dilek, elimizde tuttuğumuz bir umut.
Henüz, kelimelerin  en nazik teselli hâli.
Sanki biri hâlâ bizi bekliyormuş gibi…
Sanki her şey hâlâ değişebilirmiş gibi…
Henüz…Şimdiye sımsıkı tutunduğumuz an.
Tamamlanmamış cümlelerin nefesi…
Bitmemiş şarkıların, yarım kalmış günlerin,ve belki de en çok dönmeye niyetli ama bir türlü dönemeyenlerin sessizliği.
Henüz vakti saati değil belki…Ama elbette geçecek sancısı zamanın…İnanmak,dayanmak gerek.

Henüz, zamanın ucunda salınan bir perde.Kökünde “hüzün”kelimesi saklı olsa da tüm olumsuzlara bırakılan açık kapı.
Arkasında ne olduğunu asla bilmediğimiz, ama hep bir “olasılığı”saklayan gizem.

Olumsuz cümlelerin tam ortasında parlayan ince bir ışık “henüz.”
Daha söylenmemiş sözlere yer açan,geç kalmışlıklara merhamet eden.
“Belki de hâlâ mümkündür,” diyen 
Şimdi değilse bile sonra…Bugün değilse de yarın…
Henüz iyileşmedi, ama iyi olacak.
Henüz gelmedi, ama yolda.
Henüz bitmedi, çünkü içinde hâlâ yaşamaya devam eden bir şey var.Bize düşen, bu bekleyişi sevmek.
Henüz’ü sevmek.
Henüz kurulmamış cümleler için,
henüz dokunulmamış yerler, henüz çıkılmamış yollar,
henüz sarılmamış yarınlar için…
 Dedim ya “henüz” varsa, ihtimal vardır.
Umut vardır.
Çünkü hayat henüz bitmemiştir.
Çünkü her şey olması gerektiği şekliyle güzeldir.
Yıkılan yeniden yapılır.
Doğan ölür,ölen yeniden doğar.
Kışın içinde bahar,baharın içinde kış saklıdır.
Açan solar,solan yeşerir.

Henüz o son ağaç yakılmadı dostlar.
Henüz son kuşlar da gitmedi.
Umutsuzlara bir not:
Dünya bu,dönecek.Kıyamet henüz daha kopmadı…

Yazar: Hatice Meriç Doruk

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.