Hatice Meriç Doruk
Köşe Yazarı
Hatice Meriç Doruk
 

Seni Seçtim Yalnızlık

Gürültünün içinde bazen sesimizi kaybediyoruz. Kalabalık sofralarda, kalabalık caddelerde, kalabalık ekranlarda…  Oysa bir noktadan sonra insanın en çok ihtiyaç duyduğu şey, kalabalıklar değil, kendi sesini duyabileceği bir sessizlik oluyor.  İşte bu noktada karşımıza çıkan kavram “seçilmiş yalnızlık.” Yalnızlık deyince çoğu zaman aklımıza eksiklik gelir: Terk edilmişlik, unutulmuşluk, dışarıda kalmışlık…  Halbuki yalnızlığın bir de başka yüzü vardır: Yalnız kalmayı seçmek. Yani başkalarından değil, kendimizden kaçmamak.  İngilizce’de “solitude” kavramıyla ayrılan bu durum, eksikliğin değil, bilerek tercih edilmiş bir bütünlüğün adıdır. Seçilmiş yalnızlık, insanın kendine dönmesidir. Telefonun çalmadığı, bildirimlerin sustuğu, kimsenin kapımızı çalmadığı anlarda  kendi zihnimizle baş başa kalabilmektir. Bu, üretmek için de iyidir, iyileşmek için de.  Bir ressamın tuval başındaki sessizliği, bir yazarın gece yarısı masasındaki yalnızlığı,  bir öğrencinin ders çalışırken içine gömüldüğü odaklanma… Hepsi aslında seçilmiş yalnızlığın farklı görünümleri değil midir? Elbette seçilmiş yalnızlıkla itilmiş yalnızlığı ayırmak gerekir. Birinde insan kendi iradesiyle geri çekilir,  diğerinde toplumsal ya da duygusal dışlanmışlık onu yalnızlığa iter. İlki güçlendirir, diğeri tüketir.  İlki insanı içsel yolculuğa çıkarır, diğeri insanın içindeki boşluğu büyütür. Modern zamanların belki de en büyük yanılgısı, yalnızlığın bütünüyle olumsuz bir deneyim olduğuna inanmak.  Oysa biraz durmak, biraz kendiyle kalmak, biraz sessizliği dinlemek belki de en çok ihtiyacımız olan şey.  Gürültüden, hızdan ve sürekli “ulaşılabilir olma” baskısından sıyrılıp, seçilmiş yalnızlıkla kendimizi onarmak… Seçilmiş yalnızlık, bir kaçış değil, bir buluştur aslında. Kendimizle buluşmak, içimizdeki en gürültüsüz ama en gerçek sese kulak vermek için.  Ve belki de hepimizin zaman zaman yapması gereken şey, kendimizi yalnız bırakmayı öğrenmektir. Hatice Meriç Doruk
Ekleme Tarihi: 03 Ekim 2025 -Cuma

Seni Seçtim Yalnızlık

Gürültünün içinde bazen sesimizi kaybediyoruz. Kalabalık sofralarda, kalabalık caddelerde, kalabalık ekranlarda… 

Oysa bir noktadan sonra insanın en çok ihtiyaç duyduğu şey, kalabalıklar değil, kendi sesini duyabileceği bir sessizlik oluyor. 
İşte bu noktada karşımıza çıkan kavram “seçilmiş yalnızlık.”

Yalnızlık deyince çoğu zaman aklımıza eksiklik gelir: Terk edilmişlik, unutulmuşluk, dışarıda kalmışlık… 
Halbuki yalnızlığın bir de başka yüzü vardır: Yalnız kalmayı seçmek. Yani başkalarından değil, kendimizden kaçmamak. 
İngilizce’de “solitude” kavramıyla ayrılan bu durum, eksikliğin değil, bilerek tercih edilmiş bir bütünlüğün adıdır.

Seçilmiş yalnızlık, insanın kendine dönmesidir. Telefonun çalmadığı, bildirimlerin sustuğu, kimsenin kapımızı çalmadığı anlarda 
kendi zihnimizle baş başa kalabilmektir. Bu, üretmek için de iyidir, iyileşmek için de. 
Bir ressamın tuval başındaki sessizliği, bir yazarın gece yarısı masasındaki yalnızlığı, 
bir öğrencinin ders çalışırken içine gömüldüğü odaklanma… Hepsi aslında seçilmiş yalnızlığın farklı görünümleri değil midir?

Elbette seçilmiş yalnızlıkla itilmiş yalnızlığı ayırmak gerekir. Birinde insan kendi iradesiyle geri çekilir, 
diğerinde toplumsal ya da duygusal dışlanmışlık onu yalnızlığa iter. İlki güçlendirir, diğeri tüketir. 
İlki insanı içsel yolculuğa çıkarır, diğeri insanın içindeki boşluğu büyütür.

Modern zamanların belki de en büyük yanılgısı, yalnızlığın bütünüyle olumsuz bir deneyim olduğuna inanmak. 
Oysa biraz durmak, biraz kendiyle kalmak, biraz sessizliği dinlemek belki de en çok ihtiyacımız olan şey. 
Gürültüden, hızdan ve sürekli “ulaşılabilir olma” baskısından sıyrılıp, seçilmiş yalnızlıkla kendimizi onarmak…

Seçilmiş yalnızlık, bir kaçış değil, bir buluştur aslında. Kendimizle buluşmak, içimizdeki en gürültüsüz ama en gerçek sese kulak vermek için. 
Ve belki de hepimizin zaman zaman yapması gereken şey, kendimizi yalnız bırakmayı öğrenmektir.

Hatice Meriç Doruk

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve rotayonhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.