Döngülerimizin Peşinde
Hayat, çoğu zaman kendi kendini tekrar eden bir sahne gibidir. Ne kadar iyi niyetli olursak olalım, benzer hikâyelerin içinde buluruz kendimizi. Farklı kişiler, farklı mekânlar, farklı zamanlar… ama senaryo neredeyse aynıdır.
“Ben artık aynı şeyleri yaşamayacağım” deriz. Kararlıyızdır, umutluyuzdur, niyetimiz tertemizdir. Fakat bir bakarız ki, aynı acının başka bir yüzle karşımıza çıktığı yeni bir perde açılmıştır. İşte bu noktada sorulması gereken soru şudur: Neden döngülerimizden kurtulamayız?
Cevap basittir: Döngüler bizden daha sabırlıdır. Onlar, biz farkına varana kadar usanmadan önümüze çıkmaya devam ederler. Aslında hayatın olumsuz görünen hikâyeleri, bize çözülmeyi bekleyen düğümleri işaret eder. O düğüm çözülmeden, yol açılmaz.
İyi niyet elbette kıymetlidir ama tek başına yeterli değildir. İyi niyet, direksiyonu olmayan bir arabaya benzer; nereye gideceğini bilmeden, sadece ileriye gitmek ister. Oysa döngüleri kırmak için farkındalık gerekir.
Çünkü değişim, aynı yolun taşlarını suçlayarak değil, o yolda yürüyen adımlarımızı sorgulayarak başlar. Ve biz yönümüzü değiştirmedikçe, hayat bize aynı sokak başını tekrar tekrar gösterecektir.
Belki de mesele şu: Döngüler aslında bize düşman değil, öğretmen. Onlar bize şunu hatırlatıyor: Sen değişmedikçe, hikâyen de değişmez.
Eğitmen-Yazar-Nefes Koçu
Nimet Ünal Mızraklı
@nefesin_de_nimettir
@nisanrain