Bahar gelince kupkuru bir dal yeşerir, rengârenk çiçekler açar, birbirinden güzel meyvelerin temelidir
o çiçekler. Bahar gelince gevşer gönül yayları denir.
Çünkü bahar sadece doğaya gelmez; havanın ısınması, ağaçların çiçek açması,
papatyaların hoş kokularıyla arz-u endam etmesi yüreklere de bir umut, bir yeşerme verir.
Doğaya, insanlara daha anlayışla, daha bir sevgiyle bakarız, o yüzden gevşer gönül yayları deriz.
Evlerimizde bile ayrı bir coşku oluşur, eski kasvetimizi atmak, ruhumuza ilaç olsun diye bahar temizlikleri başlar; halılar,
perdeler yıkanır, camlar, kapılar silinir, dip köşe arınırız.
Evimizi temizlemek demek, bilinç altımızda ruhumuzu, kalbimizi temizlemektir aslında.
Bahar bereketin habercisidir. Nisan yağmurları şifadır.
Canlanan umutlar, canlanan duygular, canlanan hayaller sarar ruhumuzu.
Daha bir coşkulu çalar sanki müzik, kuşların cıvıltısı, bu hoş müziğe eşlik eder.
Her bahar gelişi ruhumuzu da bir muhasebeye sokar,
Hatalarımızın Seceresini döktürür ve o hatalardan dersler çıkarmamızı sağlar.
O yüzden yeni ve güzel kararlar, ilk adımlar çocuklukla bahar aylarında alınır.
Hayatımızda yeni yönler, yeni adımlar atmamız için bahar bize teşvik eder.
Bahar sadece doğayı uyandırmaz; bizim de duygularımızı, zihnimizi uyandırır, yeni bir biz oluşması için harekete geçirir.
O yüzden bahar aylarını ayrı bir severim.
Sadece doğaya değil, kalbinize de, ruhunuza da, zihninize de bahar gelsin, hoş gelsin.
Sevgi ve saygılarımla,
Raziye Gökbudak